Onur's.Org - Güncel Blog

Midway, The Suffering oyununun ful versiyonunu internetten ücretsiz olarak yayınladı. Oyunun reklamlı olan versiyonunu sınırsız olarak bedava oynayabiliyorsunuz.

Oyunun şiddet unsurları içerdiğini de belirtelim. Zaten oyunun sitesine girdiğinizde karşınıza yaşınızı soran bir ekran çıkıyor. Sitede oyunla ilgili bazı ekran görüntüleri de yayınlanmış.



Oyunu aşağıdaki adreslerden bedava olarak indirebilirsiniz:

Gamdaily
FileFront
GamersHell

Son zamanlarda Gülse Birsel ile MFÖ'den Özkan'ın oynadığı TTNet reklamlarını görmüşsünüzdür. Ben bu reklamlarda ne yapmaya çalıştıklarını anlamadım. Komik mi deseniz hiç değil. Burhan Ayeri'nin bir yazısı vardı o reklamlar hakkında, Gülse Birsel'e diyorki buzdolabı gibisiniz, güldüremiyorsunuz, ne söylese yeri. Gülse Birsel oyunculuğu beceremiyor.

Benim aslında burada başarısız bulduğum Gülse Birsel değil, oyunculuğunu beğenmiyorum ama Avrupa Yakası'nı gayet başarılı götürüyor. Benim merak ettiğim şu TTNet şirketinin acaba işe yarar bir icraatını göremeyecek miyiz? Sundukları hizmet ortada. Japonya'da adamlar 1Gbit/s (bakın Mbit filan demedim) bağlantı hızına geçiyorlar ve fiyatı sadece 60 Ytl. Şuanda 100Mb/s hızına ödedikleri fiyat ise 25 Ytl. Peki bizdeki bağlantı hızları ve fiyatları? Artık karşılaştırmasını siz yapın.

Logoları deseniz doğru düzgün bir logoları bile yok. Sanki Nike logosunun ters çevrilmiş hali. Ve son olarak bu reklam serisi. TTnet'in bu birbirinden güzel(!) icraatlarını hayranlıkla izliyoruz.

Uzun bir süredir beta olarak yayınlanan Yahoo messenger 9.0 ın yeni sürümü yayınladı. Yahoo messenger 9 windows xp ve vista sistemlerinde çalışıyor. Şimdilik görünen tek eksikliği ise henüz Türkçe versiyonunun olmaması. Bu yeni sürümdeki özelliklerden bazıları şöyle:

Inline video & picture viewer: Bir arkadaşınız youtube veya benzeri bir siteden video linki gönderdiğinde ilgili video konuşma penceresinde çıkıyor. Yani linki ayrıca gidip adres satırına yazmaya gerek kalmıyor.

Silver, Ruby Red, Mystic Black isimlerinde yeni temalar eklenmiş.

Hotmail, gmail, aol vs. gibi diğer kullandığınız servislerdeki arkadaş listelerini aktarabiliyorsunuz.

Arkadaş listesinin detaylı görünüm ve normal görünüm olarak iki seçeneği bulunuyor.

Paylaşılan dosyalar otomatik olarak Norton Antivirüs programıyla taranıyor.

Yahoo messenger 9.0 indir

Windows XP Windows Vista

Google bazı webmasterların dört gözle beklediği PR güncellemelerini bugün gerçekleştirdi. Bu güncellemede gördüğüm bazı değişiklikler google.com.tr 8'e yükselmiş, Mynet 7 olmuş, takip ettiğim bazı blogların pr'ları düşmüş, bazılarınınki ise yükselmiş. Buarada hatırlatalım Google, sitesinden link satanları pr'ını 0'a düşürerek cezalandırıyor. Eğer böyle bir durumla karşılaşırsanız siteden linkleri kaldırıp Google'a durumu bildirin.

Bu blog için Onurs.org domainini alalı tam 1 ay olmuş ve ilk güncellemede 2 değerini aldığını gördüm. Eh, başlangıç için fena değil:)

Merak ettim acaba şimdiye kadar youtube'da en çok izlenen video hangisidir, kaç defa izlenmiştir diye. Bunun üzerine küçük bir araştırma yaptım. Sonuçta Avril Lavigne'in Girlfriend videosunu buldum. Bu video, daha doğrusu klip şimdiye kadar 102,624,365 kere izlenmiş. Haliyle tonlarca da yorum almış. Buradan Avril'in ne kadar büyük bir hayran kitlesinin olduğunu da öğrenmiş olduk.

Microsoft MSN'nin yeni çıkardığı Windows Live Messenger 2009 sürümünü yayınladı.

Sürümün betasını bilgisayara kurdum. Kurulumda Windows Live ile başlayan ne kadar ıvır zıvır varsa hepsini kurdu. Zaten Windows Live Mail ve Windows Live Writer vardı bir de bunlara Messenger'ı ekleyince seriyi tamamlamış oldum anlayacağınız.

WLM 2009 öncelikle görünümüyle kendini önceki sürümlere göre fark ettiriyor. Görünümden sonra bu sürümde ilk dikkat çeken özelliklerden biri ise What's new özelliği. Programın altında yer alan bu kısımdan arkadaşlarınızın neler yaptığını takip edebiliyorsunuz. Örneğin biri msn nickini, resmini veya durumunu değiştirdiğinde, profilinde değişiklik yaptığında, resim eklediğinde bu hemen What's new bölümünde yer alıyor.

Hemen kendini belli eden özelliklerden bir diğeri ise favourites bölümü. Messenger penceresinde yıldız işaretiyle yer alan bu bölüme sık görüştüğünüz, konuştuğunuz arkadaşlarınızı ekleyebiliyorsunuz. Buraya eklediğiniz kişiler sohbet etmeye uygun oldukları zaman profil resimleri etkinleşiyormuş.

Favourites'in hemen altında yer alan groups özelliğiyle gruplar oluşturarak, grup içindeki kişiler arasında iletişim imkanı sağlamış oluyorsunuz.

Windows Live Messenger 2009'la gelen yenilikler bunlarla bitmiyor, display resmi olarak dinamik resimler kullanabiliyor, resimlerinizi direk msn üzerinden arkadaşlarınızla paylaşabiliyorsunuz. Ayrıca aynı hesap ile farklı yerlerden oturum açma özelliği de bu sürümde yer alıyor.

Şunu kesinlikle söyleyebilirim ki Windows Live Messenger 2009 yeni özellikleriyle bir mesajlaşma programından çok daha fazlası.

Bir internet sitesi yapmaya yeni başlıyorsanız bedava hosting (free host) veren sitelerden kendinize bir hesap açarak başlayabilirsiniz.

Öncelikle hosting nedir onu açıklayalım: Bir internet sitesi yapıyorsunuz ve bu sitenizi internet üzerinde yayınlayabilmek için bir sunucu üzerinde saklamanız gerekir. Yani hosting internet sitenizi barındırmak için sunucuda size ayrılan web alanıdır. İnternette hosting hizmeti veren birçok site bulunmakta. Bunlardan bir kısmı bedava olarak bu hizmeti vermekte iken bazı şirketler ise paralı olarak hizmet sunmaktadır. Aşağıdan kendi seviyenize ve yapmak istediklerinize uygun olan bir free host seçebilirsiniz:

1-Yeni başlayanlar:

Eğer site yapmaya yeni başladıysanız henüz bu konuda bilgi ve tecrübeniz yoksa aşağıdaki siteleri deneyebilirsiniz:

Sitemynet Mynet'in ücretsiz olarak sunduğu bu servisle kolay yoldan kendi sitenizi oluşturabiliyorsunuz. Bunun için Mynet hesabı olması gerekiyor. Hesabınıza girdiğinizde öncelikle sitenize bir isim seçiyorsunuz. Sitenizin adresi siteadı.sitemynet.com şeklinde oluyor. Daha sonra hazır şablonlardan birini seçip sitenizi oluşturmaya başlıyorsunuz. Sitenizi bu şablon üzerinde değişiklikler yaparak oluşturuyorsunuz. Türkçe olduğu için özellikle İngilizce'si olmayanların yararlanabileceği bir servis.

Azbuz Hiç denemedim, ama gördüğüm kadarıyla sitemynet tarzı bir yer, sitemynet'e göre yerli bir alternatif olarak düşünülebilir.

Geocities Yahoo'nun sunduğu bu ücretsiz servisle yine kolay yoldan bedava site açabiliyorsunuz. Buradan açtığınız sitenin adresi www.geocities.com/siteadı şeklinde oluyor. Bu servisi kullanabilmeniz için Yahoo hesabının olması gerekiyor.

Jimdo Ajax alt yapısıyla sağladığı imkanlarla web 2.0 gibi günümüz internet trendlerine daha uygun bir servis olarak görünüyor. Bu servisi kullanarak site yapmak inanılmaz derecede kolay diyebilirim. Çünkü ekle-çıkar mantığıyla hızlıca ve kolayca menülerinizi, sayfalarınızı, yazılarınızı, resimlerinizi ekleyebiliyor, sitenize yine kolayca youtube, dailymotion vs. video sitelerindeki videoları ekleyebiliyorsunuz. Eğer siteniz iyi hit alırsa Jimdo'nun en çok ziyaret edilenler sayfasında yer alabiliyor. Yalnız bu siteyi kullanabilmeniz için biraz İngilizce'nizin olması şart.

Blog Açma

Bu siteleri kullanarak kendinize bedava site açabilirsiniz. Ancak kişisel bir site açmayı düşünüyorsanız benim size tavsiyem blog açın. Çünkü artık kişisel sitelerin dönemi kapandı. Artık onların yerlerini bloglar alıyor. Ücretsiz blog açabileceğiniz birçok yer var. Bunlardan en bilinenleri:

Blogger
Blogcu
Bloggum
Typad
Wordpress

2- Orta Seviye:

Web tasarım konusunda biraz bilginiz varsa, php, mysql, asp gibi dillere aşinalığınız varsa o zaman bedava php hosting veya bedava asp hosting veren yerler sizin için uygun olacaktır. Bu tür siteler yoluyla Joomla, Wordpress, Phpbb, Mybb, Smf, Php-nuke gibi hazır sistemleri kullanarak bedava forum, wordpress blog tarzında siteler, forumlar açabilirsiniz.

Awardspace PHP / MySQL desteği bulunuyor. 200MB alan ve 5GB bant genişliği, FTP imkanı ve mailler için POP3 desteği sağlıyor. Ayrıca oluşturduğunuz siteye reklam koymuyorlar. Ve bunların hepsi ücretsiz.

X10Hosting Reklamsız ve reklamlı olarak sundukları iki paket bulunuyor. Aralarındaki tek fark ise reklamsız olan seçenekte bant genişliği 3gb-45gb arası belirtilmişken sitenize X10Hosting reklamı koymazsanız bant genişliği 10gb. Bunun dışında bulundurduğu özellikleri: cPanel, PHP / MySQL desteği, POP3 / IMAP ve FTP imkanı sağlıyor. Bu olumlu özelliklerin dışında olumsuz özelliklerinden bahsedecek olursak sadece İngilizce, İspanyolca ve Fransızca yapılan siteleri kabul ediyor. Ayrıca 2 hafta içinde en az bir kez sitenin forumlarına giriş yapmanız gerekiyormuş. Bu süreyi geçirirseniz veya 10 gün hesabınıza giriş yapmazsanız hesabınız siliniyormuş.

3-İleri Seviye:

İleri seviyeye geldiğinizi düşünüyorsanız ücretli bir sunucuya geçmenin şart olduğunu biliyorsunuzdur. O kadar emek harcayarak, uğraşarak oluşturduğunuz siteyi ücretsiz bir sunucuya emanet edemezsiniz:) Zaten artık hosting fiyatları da gayet uygun. İnternetteki hosting şirketlerini araştırarak sunduğu özellikleri inceleyerek kendinize en uygun olanını seçebilirsiniz.

Daha geçen gün Jason Statham'ın oynayacağı yeni filmi Death Race'den bahsederken bunun üzerine daha güzel bir haber olur mu, evet olur:) Taşıyıcı filmlerinin üçüncü serisi Taşıyıcı 3 (Transporter 3) gösterime giriyormuş.

Taşıyıcı 3 (Transporter 3) Fragmanı



Filmde Jason Statham'a Prison Break dizisinden tanıdığımız Robert Knepper (T-Bag) eşlik ediyormuş. Fragmanda T-Bag'in yine o psikopat bakışlarından biri görülüyor, anlayacağınız Frank'ın bu defa işi zor. Filmin Türkiye'deki gösterim tarihi 28 Kasım olarak duyurulmuş. Senaryo hakkında henüz bir açıklama olmamasına rağmen imdb'de tek yazan şey bütün kurallar aynı, sadece biri dışında. Merakla bekliyoruz.

Yeni çıkması beklenen Windows 7 M3 Build 6780 sürümünün ekran görüntüleri ThinkNext sitesinde yayınlandı. Sizin de düşündüğünüz gibi edindiğimiz ilk izlenim görünüm olarak Windows vistayı andırıyor. Başlangıç menüsünde sadece birkaç ufak değişiklik göze çarpıyor.


Windows 7 başlangıç menüsü


Windows 7 hesap makinesi

kaynak

Kurtlar Vadisi'nden tanıdığımız Muro'nun filmi Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine 5 Aralık'ta gösterime girecekmiş. Tahmin edeceğiniz üzere film Muro ile Çeto hikayesi üzerine kurulu, filmde Muro ile Çeto replikleri ve tabiki Muro'nun Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine gibi ünlü laflarını bol bol duyacağımızı söylememe gerek yoktur heralde.

Kurtlar Vadisi seyircileri ve özellikle Muro hayranları bu filmi kaçırmayacaklardır. Sırf tutulan bir replik üzerine çekilen bir film, o yüzden herhangi bir beklentim yok açıkçası ama eğlenceli, güldüren sahneler göreceğimizi tahmin ediyorum. Sonuçta vakit geçirmek için izlenebilecek eğlencelik film arayanlar için gidilebilecek bir film.

Sistem hataları, virüsler, bilgisayarın donması, yanlış kapatılması gibi sebeplerden dolayı Word dosyalarımız bozulabilir. Böyle durumlarda dosyayı okuyamayız ya da açmaya çalıştığımızda Word programı hata verir. Ancak word dosyanızı kurtarmanızı sağlayan bir program var. Repair My Word programıyla bozulmuş, hasar görmüş word dosyalarınızı kurtarabilirsiniz.



Program ücretsiz olmakla birlikte word belgelerini %100 kurtarma garantisi veriyor. Programla ilgili ayrıntılı bilgilere ve programın download sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.

Windows XP için birbirinden değişik Vista temaları bulunuyor. Vista Skin Pack 5.0 sistem kaynaklarını daha az tüketmesiyle ve Windows'unuza tam bir Vista görünümü kazandırmasıyla Vista dönüştürme paketlerinin içinde en iyilerinden biri. Windows XP SP1/SP2/SP3 ve Windows 2003 sürümleriyle uyumlu bu tema içinde çeşitli Vista ikonları, animasyonları, resimleri, menüleriyle hazır olarak geliyor. Vista Skin Packi diğer dönüşüm paketlerinden ayıran en önemli özelliği ise geri yükleme özelliğiyle kurulum CDsine gerek kalmadan kolayca Windows XP'nizi eski stiline döndürebiliyorsunuz. Dönüşüm paketini buradan indirebilirsiniz.


kaynak

Wireless modemlerin, wireless ağların kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte bu ağları dışarıdan erişime kapatmak da bir gereklilik haline geldi. Çünkü korumasız bir kablosuz ağa isteyen herhangi biri girebilir, ve rahatlıkla interenette kullandığımız şifreleri çalabilir.

Ancak wireless ağa koyduğumuz şifreyi zaman geçtikçe unutabiliyoruz. Sonra şifre lazım olduğu zaman şifreyi bilmediğimizden dolayı modemi resetlemek zorunda kalıyoruz. Bu sorunu WirelessKeyView programı ile rahatlıkla çözebilirsiniz. Bu program bilgisayarda kayıtlı olan wireless ağ şifrelerinin hepsini gösteriyor. Böylelikle wireless şifresini unuttuğunuz zaman kolayca öğrenebilirsiniz. Program Windows XP ve Windows Vista altında çalışıyor. Programı indirmek için buraya tıklayınız.

Bir internet sitesi oluştururken domain seçimi siteyi oluşturmanın önemli adımlarından biridir. Peki sitemiz için domain seçerken nelere dikkat etmeliyiz? Seo ile ilgili makalelerde genellikle alan adınızda anahtar kelimelerin geçmesi öneriliyor. Yani örneğin spor içerikli bir site açacaksanız domainde spor veya o alanla ilgili anahtar kelimeler geçmelidir deniliyor. Peki illaki anahtar kelimeler alan adında geçmeli midir deserseniz tabiki böyle bir zorunluluk yok ama içinde anahtar kelimeler geçmeyen bir domainle arama motorlarında yükselmeniz daha zordur.

Bir domaini almadan önce araştırma yapmayı ihmal etmeyin. Yani o domain daha önce kullanılmış mı, google banı var mı mutlaka bunları öğrenin. Eğer zaten google'dan banlanmışsa hiç almaya boşuna zahmet etmeyin:)

Domain uzantısı önemli midir?

Yeni açmayı düşündüğüm bir site için kafamda belirlediğim bir ismi Godaddy'de araştırdım. Malesef düşündüğüm alan adının .com .net .org gibi belli başlı uzantıları alınmış. Ancak o domaini özellikle istiyordum, çünkü hem oluşturacağım içeriğe çok uygun hem de akılda kolay kalabilecek bir isimdi. Mecburen diğer uzantılara yöneldim. .us ve .ws uzantıları boştaydı. Yalnız .us uzantılarıyla ilgili fazla bilgim olmadığı için küçük bir araştırma yaptım. Yaptığım araştırma sonucunda .us domaini almamın sakıncalı olabileceğini öğrendim. Çünkü Amerika dışından bu domaini alırsanız domain iptal edilebiliyormuş. Özellikle Godaddy'den .us domain alırsanız hesabınızın kapatılma ihtimali yüksek. Bunu da aklınızda bulundurun.

.com .net ve .org gibi uzantılar eski uzantılardır ve bunlar değerlidir. Domain uzantısı seçiminde önceliğiniz bu uzantılardan yana olsun. Ama bunlar doluysa diğer uzantılara yönelebiliriniz. Yalnız unutmayın ki google öncelikle içeriğinize önem verir. Kaliteli, insanlara yararlı bir içeriğiniz varsa zaten Google sizi üst sıralara çıkaracaktır. Bir arkadaşımın bedava site oluşturan yerlerden açtığı site vardı. Bu arkadaş seodan falan da anlamaz, sadece bildiği konular hakkında yazılar yazıyor ve şuanda sitesine günde yüzlerce ziyaretçi Google'dan geliyor.

Bana göre eğer google trafiğine göre odaklı bir site açacaksanız anahtar kelimeleriniz mutlaka alan adında geçsin, domain uzantısı o kadar önemli değil. Almayı düşündüğünüz isim alınmışsa anahtar kelimeler arasına tire koyabilirsiniz. Örneğin sporsitesi alınmışsa spor-sitesi ismini düşünebilirsiniz. - işareti google tarafından boşluk olarak algılanacağı için bir sorun teşkil etmez. Ama ciddi bir proje düşünüyorsanız ve bir marka olmak istiyorsanız ozaman bu konuda ciddi bir araştırma yapmanızı ve öncelikle .com veya .net uzantılı domainlere yönelmenizi tavsiye ederim.

Taşıyıcı filmlerinin başrol oyuncusu Jason Statham'in oynadığı yeni filmi Ölüm Yarışı 17 Ekim'de vizyona giriyor. Filmin fragmanını izledim. Açıkçası şimdiden filmi görmek için sabırsızlanıyorum. Fragmandaki araba sahneleri adeta Taşıyıcı filmlerini aratmayacak cinsten. Buarada filmle ilgili televizyonda çıkan haberlere göre filmde dublör kullanılmamış.


Ölüm Yarışı fragmanı

Filmin konusu ise şöyle: Jensen Ames işlemediği bir cinayetten dolayı hapistedir. Hapishanede mahkumlar bir çeşit gladyatör oyunu gibi ölümüne yarıştırılmaktadır. Bunların arasında üç şampiyonluk kazanmış otomobil yarışçısı Jensen Ames, öldürülemez ünvanıyla yöneticilerin hedefi olmuştur. İki seçeneği vardır: ya işlemediği bir cinayet yüzünden hapse atıldığı bu yerde kalacak ya da önüne çıkan her mahkumu öldürerek hayatta kalacaktır.

Dijital fotograf makinelerinin yaygınlaşmasıyla birlikte fotograflar da artık dijital ortamlarda saklanmaya başladı. Dijital fotoğraf makinelerinin gün geçtikçe görüntü kalitelerinin artması fotografların da diskte kapladığı alanın artmasına sebep oluyor. Sony'nin bu sene çıkardığı A 900 modeli 24 mega-pixel sensörüyle çözünürlük rekoru kırıyor. Bu makineyle çektiğiniz bir fotoğrafın boyutunu siz düşünün:)

Hal böyle olunca çektiğimiz fotoğrafların hard diskte kapladığı alan sıkıntı yaratmaya başladığı. Bu durumu gören Winzip geliştiricileri Winzip 12 sürümünde bu sıkıntıyı yaşayanlar için bir çözüm getiriyorlar. Winzip 12 sürümüyle gelen yeni özelliğiyle jpg uzantılı resim dosyalarını %20-25 oranında sıkıştırma imkanı sağlıyor. Üstelik bunu yaparken resim kalitesinde düşme olmuyor. Bununla da bitmiyor, Winzip 12'nin pro sürümünde (tabi bu biraz daha pahalı:)) fotoğrafları fotoğraf makinesinden bilgisayara aktarırken otomatik sıkıştırma özelliği bulunuyor. Ayrıca sıkıştırılmış resim dosyasının üzerinde döndürme, abat değiştirme gibi ayarlamaları da yapabiliyorsunuz.

Kısacası Winzip 12 özellikle fotoğrafçılar ve çok fazla resimlerden ötürü diskte yer sorunu olanların ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir program.

Bazı internet siteleri msn'de sizi engelleyenleri gösterdiklerini iddia ediyorlar. Bu tür siteler bunu kullanıcının yalnızca izinli listemdeki kişiler durumumu görebilir ve bana ileti gönderebilir seçeneğini işaretleyip işaretlemediğini kontrol ederek söylemeye çalışırlar. Ancak Microsoft'un Msn gizlilik bildirimindeki açıklamalara göre bunu öğrenebilmek mümkün değil. Dahası bu sitelerden bazıları verdiğiniz e-mail adresine spam mailler gönderebiliyor, hatta msn şifrenizi ele geçirebiliyorlar. Bu yüzden size tavsiyem msn'de sizi engelleyenleri göstereceğini vaad eden bu tür site veya programlara kişisel bilgilerinizi girmeyin.

Yine de sizi engelleyenleri olmasa bile msn listesinden sizi silenleri görebilmeniz mümkün. Bununla ilgili şu videoya bakabilirsiniz:



Videoda anlatılan şey araçlar menüsünden seçeneklere, oradan da gizlilik kısmına tıklıyorsunuz. Orada herhangi bir kişinin üzerine tıkladığınız zaman eğer sil seçeneği aktifse o kişi sizi silmiş, eğer aktif değil ise o kişinin listesindesiniz demektir.

Msn listesinden sizi silenleri görmenin bir diğer yolu ise Msn Plus kullanmaktır. Eğer msn plus yüklü değilse öncelikle buradan yükleyin. Plus'ı bilgisayarınıza kurduğunuzda Msn'de Plus! diye yeni bir menünün açıldığını göreceksiniz. O menüden Kişi listesi temizleyiciye giriyoruz. Listesindesiniz yazan yerde eğer evet ise listesinde, hayır yazıyorsa o kişi sizi listeden silmiş demektir.

Çıktığı ilk günden beri internet dünyasında büyük ses getiren Google'ın web tarayıcısı Chrome'un önce wordpress teması ardından kısa bir süre sonra ise blogger'a uyarlanmış teması yayınlandı.

Temanın özelliklerinden kısaca bahsedecek olursak 2 kolonlu ve sidebar sağ tarafta bulunuyor. Temada mavi, turuncu ve beyaz renkler kullanılmış. Temadaki köşeler yuvarlatılmış. Gayet kullanışlı, şık görünümlü bir tema olmuş. Özellikle üst kısımdaki tab şeklindeki menü oldukça etkileyici görünüyor. Zaten tema yayınlandığı btemplates sitesinde kullanıcılardan şimdiden olumlu not almış.

önizleme
indir

Hepimizin bildiği Youtube sitesiyle başlayan site engellemeleri süratle devam ediyor. Youtube'un ardından Dailymotion ve şimdi ise Türk video izleme siteleri izlesene.com, vidivodo.com ile müzik dinleme sitesi imeem.com da erişimin engellendiği siteler arasına katıldı.

Siteler peşpeşe engelleniyor, üstelik bu sitelerin engellenme sebepleri hakkında doğru düzgün bir açıklama bile yapılmıyor. Bütün bu gelişmeler açıkçası Türk internetinin geleceği hakkında insanı ciddi düşüncelere sevk ediyor ne yazıkki.

Aslında msn şifresini değiştirmek yaygın olarak bilinmesine rağmen bilmeyenler de olabiliyor onun için bununla ilgili bir video hazırladım. Videoyu izleyerek msn şifresini değiştirmesini kolayca öğrenebilirsiniz. Bilindiği üzere Hotmail.com uzantılı mail adreslerini MSN adresi olarak kullanabiliyoruz. Burada da yaptığımız şey hotmail.com mail adresinin şifresini değiştirmek. Böylelikle msn şifresini de değiştirmiş oluyoruz.

Msn şifresi nasıl değiştirilir?

Yeni açtığınız bir siteye ziyaretçi çekmenin en iyi yollarından biri siteyi/blogu arama motorlarına kaydettirmektir. Sitenizi arama motorlarına kaydettirmeye Google'dan başlayabilirsiniz. Çünkü Türkiye'de çoğunluk olarak Google kullanılmaktadır. Şimdi sitenizi nasıl kaydettireceğinizi her arama motoru için ayrı ayrı anlatalım:

Google'a Kayıt

Google'a sitenizi kaydettirmek için buraya tıklayın. URL kısmına sitenizin adresiniz yazın. Site adresini yazarken başına http:// koymayı ihmal etmeyin.

MSN'e Kayıt:

MSN arama motoru da her ne kadar Google'la kıyaslandığında daha az kullanılan bir arama motoru olsa da en bilinen arama motorlarından birisidir. Sitenizi MSN arama motoruna kaydettirmek için buraya tıklayın. Karşınıza gelen ekranda yine http:// ile birlikte site adresinizi yazın, resimde görünen harfleri de yazdıktan sonra URL Gönder'e tıklayın.

Yahoo'ya Kayıt:

Google ve MSN'den başka en yaygın olarak bilinen ve kullanılan arama motoru Yahoo'nun arama motorudur. Sitenizi Yahoo arama motoruna kaydettirmek için buraya tıklayın. Buradan Submit Your Site for Free'ye tıklayın. Açılan sayfada yine aynı şekilde http:// ile birlikte site adresinizi yazıp submit url butonuna tıklıyorsunuz. Yalnız burada hemen hatırlatalım Yahoo'ya sitenizi kaydettirebilmek için Yahoo hesabının olması gerekiyor. Eğer yahoo hesabınız yoksa bu sayfadan kendinize ücretsiz bir tane hesap açabilirsiniz.



İlk başta sadece bu üç arama motoruna bile sitenizi kaydettirmeniz yeterlidir. Ancak isterseniz sitenizi Türkçe arama motorlarına da kaydettirebilirsiniz. Unutmayın, sitenizi ne kadar çok arama motoruna eklerseniz sitenizin o kadar çok ziyaretçiye ulaşma şansını artırmış olursunuz.

Türkçe Arama Motorları

Arabul
Mynet Arama
Arama-tr
Ara.com.tr

Bloglarla ilgili makalelerde genellikle blog yazan kişilerin bloglarına iletişim formu eklemeleri tavsiye edilir. Çünkü bazı okuyucuların size sormak, söylemek istedikleri şeyler olabilir. Eğer wordpress kullanıyorsanız pluginlerle bu işi basitçe halledebilirsiniz. Ancak blogger gibi ücretsiz bir blog servisi kullanıyorsanız da yapmanız gereken çok basit. İhtiyacınız olan şey Jotform.

Jotform sitenize / blogunuza kolay yoldan iletişim formu ekleyebileceğiniz bir servis. Bu servisten yararlanabilmeniz için öncelikle siteye üye olmanız gerekiyor. Siteye üye olduktan sonra my forms bölümünden kendinize bir iletişim formu oluşturuyorsunuz. Burada formun arka plan rengi, yazı tipi, boyutu gibi özelliklerini kendi blogunuza göre ayarlayabiliyorsunuz. Bütün ayarları yaptıktan sonra save butonuna tıklayarak formunuzu kaydettiğinizde sizin için bir kod oluşturuluyor. Sizin yapmanız gereken sadece bu kodu blogunuza eklemek. Örnek form için iletişim sayfasına bakabilirsiniz.

Türkiye'de blogculuk henüz yeni gelişmekte olan bir mecra olmakla birlikte yabancılarda bu iş adeta bir sektör haline gelmiş durumda. Öyleki yabancı ülkelerde hayatını sadece blog yazarak kazanan birçok insan bulunuyor.

Bu para kazanma olayı değişik şekillerde olabiliyor. Tabiki en çok bilinen ve yaygın para kazandırma alternatiflerinden biri Google adsense. Google adsense dışında pay per click adı verilen tıklama başı kazandıran başka sistemler de mevcut. Türkiye'de ise Reklamstore, adtech, adnet, reklamz gibi sistemler Google Adsense'e alternatif para kazandırma sistemleri olarak görünüyor.

Bunun dışında günlük ziyaretçi sayısı fazla olan bloglar aylık reklam alarak para kazanma yoluna gidebiliyorlar.

Bloglardan kazanmanın bir diğer alternatifi ise Amazon wishlist. Bu ne işe yarıyor derseniz blog sahibi kişi almak istediği bazı eşyaları amazon wishlist olarak blogunda yayınlıyor. Blogu takip eden insanlar bu listedeki ürünleri blog sahibine hediye ederek bir nevi almış oldukları hizmetin karşılığını ödemiş oluyorlar.

Buna benzer bir yol ise kahve ısmarlama yöntemi. Bunun anlamı ise şudur: "Ben sizin için bu yazıları yazıyorum, eğer siz de yazılarımı beğeniyorsanız bana bir kahve ısmarlayabilirsiniz." Kahve ısmarlama denilen şey ise aslında paypal donate den başka birşey değil. Yani olay aslında blog yazarına paypal yoluyla cüzi bir miktarda para göndermek. Şimdiye kadar bunu Türkiye'de uygulayan sadece bir blog gördüm.

Şimdi gelelim asıl bu yazıyı yazmama sebep olan olaya. Bugün bir blogda gördüğüm reklam şöyle: Arkadaş üst kısma reklamı yerleştirmiş hemen altına da eklemiş: "Bir fincan kahve ısmarlamak istemez misiniz? O zaman reklamlara tıklayın." İyi de o reklamlar sen para kazanasın diye verilmiyor ki. Ziyaretçi sayfayı dolaşır eğer reklam ilgisini çekerse reklama tıklar. Zaten pay per click sistemlerinde tıklamaya teşvik etmek yasak. Bunu yapan arkadaş Reklamstore reklamlarından koymuş, reklamlar da çıkmıyor büyük ihtimalle banlanmış:)

Bu sadece bir örnekti. Google adsense, reklamstore vb. sistemleri kandırarak hileli yollardan para kazanmaya çalışan çok insan var bizde. Bu tür şeyler bize gösteriyorki Türkiye'de internet reklamcılığının gelişmesi için daha zamana ihtiyaç var.