Pazartesi, Ekim 29, 2007


Bugün Cumhuriyet'imizin 84. kuruluş yıl dönümü. Son zamanlarda yaşanan bütün olumsuz olaylara rağmen yine aynı coşkuyla, sevinçle Cumhuriyet bayramını kutlayacağız. Hepimizin bayramı kutlu olsun.

Pazar, Ekim 28, 2007

Msn üzerinde aynı anda birden fazla hesap açabilmek mümkün. Önceleri bunu yapmak için program (yama, patch) kullanmak gerekiyordu. Ancak msn 8.0 (live) sürümünden sonra artık yama yüklemeye gerek yok.

Bunun için gerekenler:
- Msn 8.0 live
- Messenger Plus! Live

Buradaki Messenger Plus! Live, Msn için ek özellikler barındıran bir eklenti. Çoklu msn açma, msn de sizi silenleri görme, msn konuşmalarını kaydedip arşivleme gibi güzel özellikleri mevcut. Şimdi neler yapacağımızı adım adım açıklayalım:

Önce eğer msn plus yüklü değilse şuradan messenger plusı indirip kuruyoruz.

Plusı yükleyince karşımıza aşağıdaki gibi bir ekran gelecek. Burası messenger plus ile ilgili ayarların yapıldığı kısım.


Çoklu msn açma özelliğini kullanabilmek için Messenger sekmesine girip Aynı anda birden fazla hesaba bağlanmama izin ver seçeneğini işaretleyip tamam butonuna basıyoruz. Bütün yapmamız gereken bu. Artık istediğiniz kadar msn hesabı açabilirsiniz.

Cumartesi, Ekim 27, 2007

Biri Wordpress, çok yaygın kullanılan bir blog yazılımı, diğeri de blogger en ünlü ücretsiz blog servisi. Bu yazıda bir blog sayfası oluşturmak için bunlardan hangisini kullanabilirsiniz, birinin diğerine göre avantajları veya dezavantajları neler olabilir, bunlardan bahsedeceğim.

Bir hostunuz varsa ve uzun süreli bir blog düşünüyorsanız wordpress kullanabilirsiniz. Wordpress php tabanlı ücretsiz bir blog yazılımıdır. Ayrıca SEO uyumludur. Yalnız bazı SEO ayarlarını kendiniz yapmanız gerekir. Eğer hostunuz yoksa ve düşük bir maliyetle blog sayfası açmak istiyorsanız bloggerı tavsiye ederim. Blogger ücretsiz olarak size blog adresi veren sitelerden biridir. Diğer blog adresi veren sitelerden önemli bir farkı var, o da Google destekli olması. SEO ayarlarıyla uğraşmaya gerek kalmıyorsunuz. Blogger blogunuzu kendi alan adınız ile yayınlama olanağı da sağlıyor.

Wordpress uğraş gerektirir. Çünkü bir sürü plug-ini, ıvır-zıvırı vardır. Bunları tek tek bulmak, indirmek,kurmak oyalayıcı işlerdir. Dolayısıyla bu tür işlerle vakit kaybetmek istemiyorsanız tercihiniz yine blogger olsun:)

Wordpress sık güncelenen bir yazılımdır. Sık güncellenmesi, sürekli yenilenmesi tabiki iyi bir şey fakat bu sizin için sürekli güncellemeleri takip etmeniz ve kurmanız gerektiği anlamına geliyor. Bunu yapmazsanız blogunuz saldırılara açık bir hedef haline gelebilir. Bazı plug-inler ise yeni sürümlerle uyumlu olmayabiliyor, bunları da yine düzeltmeniz gerekecektir.

Bloggerda yapabileceğiniz şeyler kısıtlıdır. Blog düzenlemesiyle ilgili belli şeyler yapabilirsiniz, bunun dışına çıkamazsınız. Oysa wordpresste olabildiğince serbestsiniz. Blogunuzdaki istediğiniz düzenlemeyi gönül rahatlığıyla yapabilirsiniz.

Wordpress'te kendi başınıza çalışırsınız. Bloggerda Google kanatları altındasınız:) Bundan şunu kastediyorum: Wordpress kullanıyorsanız kendi hostunuzda sakladığınız yazılarınıza hiçbir şey olmaz. Bloggerda da yazılarınız Blogger sunucularında güvendedir. Sonuçta arkanızda Google gibi bir şirket var. Bununla birlikle bloggerda yazılarınızın silinmeme gibi bir garantisi yok. Bazen Blogger bir blogu spam olduğu gerekçesiyle veya başka nedenlerden ötürü tamamen silebiliyor. Ayrıntılı bilgi için kullanıcı sözleşmesini okuyunuz.

Başlangıçta para harcamak istemiyorsanız bloggerla başlayabilirsiniz. Daha sonra isterseniz Wordpress'e geçersiniz.

Ben blogger kullanıyorum. Aslında ilk başta wordpressle blogger arasında çelişkide kalmadım değil. Ancak dediğim gibi wordpressin eklentileriyle uğraşmak istemedim, zaten bir blogda önemli olan içeriktir. Tasarım daha geri plandadır. Bu blogda da öyle pek tasarım değişikliği yapmayı düşünmüyorum. Ancak ilerleyen zamanda kendi alan adıma geçebilirim.

Cuma, Ekim 26, 2007

Yahoo'nun MyBloglog'u alması haberinde de belirttiğim gibi büyük şirketler arasındaki rekabet kıyasıya devam ediyor.

Yazılım devi Microsoft Facebook' un %1,6 lık hissesini 240 milyon dolara satın aldı. %1,6 sı 240 milyon dolar eden bir projenin değerini artık siz hesaplayın.

Bu tip haberlerden anlayabiliyoruz ki internet yoluyla zengin olmak, köşeyi dönmek aslında bir ütopya değil. Önemli olan burada düşüncedir, fikirdir. Örneğin Facebook bir üniversite projesi olarak başladı şimdi ise adeta bir ekol haline geldi. Yine bir zamanlar yanlış hatırlamıyorsam 1milyon pixels diye bir site vardı. Site üzerinden pixel olarak reklam alanı satıyordu. Böyle bir şey ilkti mesela ve insanların dikkatini çekmeyi başarmıştı. Daha sonra benzerleri çoğaldı bir esprisi kalmadı orası ayrı.

Eğer daha önce yapılmamış bir şeyi yaparsanız kazananlardan biri de siz olabilirsiniz. Aklınıza ilginç bir fikir geldi diyelim. Projenizi hazırlarsınız -sağlam bir proje tabi-. Tutulursa zaten Microsoft, Yahoo veya Google gibi şirketlerden biri mutlaka ilgilenecektir. Siz de köşeyi döner keyfinize bakarsınız:)

Perşembe, Ekim 25, 2007

Wordpress SEO uyumlu bir blog yazılımıdır. Bir sitemapınız da varsa sayfalarınız Google tarafından kolayca indeksleniyor. Ancak Wordpress'teki kusurlardan birisi sayfa başlıklarının default ayarının SEO için uygun olmaması.

Eğer post sayfalarınızın başlıklarına bakarsanız Blog adı>Blog Arşivi>Post Başlığı şeklinde olduğunuz görürsünüz. Post sayfası başlığını SEO için optimize etmek için post başlığını blog adının önüne getirmek gerekiyor. Böylece yeni haliyle Post Başlığı - Blog Adı şeklinde olacak. Aşağıdaki kod sayesinde anasayfa başlığınız Blog Adı, post sayfalarınızın başlıkları ise Post Başlığı - Blog Adı şeklinde olacak.

- Bunun için header.php dosyasını açın. Her ihtimale karşı önce bu dosyanın yedeğini alın.
- <title> </title> kodları arasındaki her şeyi silin ve yerine aşağıdaki kodu kopyalayıp yapıştırın.
- Değişiklikleri kaydedin.


<?php if ( is_home()) { ?>
<?php bloginfo(’name’); ?> - <?php bloginfo(’description’); ?>
<?php } else { ?>
<?php wp_title(’ ‘); ?>
<?php if(function_exists(”UTW_ShowTagsForCurrentPost”)) : ?>
<?php if (is_tag()) { UTW_ShowCurrentTagSet(’tagsettextonly’); ”; } ?>
<?php echo ‘ - ‘; ?>
<?php bloginfo(’name’); ?>
<?php endif; ?>
<?php } ?>

Son zamanlarda özellikle gençler arasında moda haline gelen 2 site Facebook ve Myspace hakkında komik bir video.


Çarşamba, Ekim 24, 2007

Yabancı bir blogda gördüğüm bu yazı dizin sitesi sahiplerinin yapmaması gerekenlerden bahsediyor. Kendimce önemli bulduğum kısımları çevirdim. Buyrun okuyun:

Aşağıdaki yazılanlar dizin siteniz için yapmamanız gerekenlerdir. Bunları yapmak dizin sitenize ve dizininizin güvenilirliğine zarar verebilir, dolayısıyla sitenizden elde edeceğiniz gelirin azalmasına sebep olabilir.

Dizayn eden kişinin koyduğu ve sponsor linkleri silmeyin:
Eğer ücretsiz bir dizin scripti ve template kullanıyorsanız bunları yapanların koyduğu linkleri sitenizden silmeniz dizininizin güvenilirliğinin sarsılmasına sebep olabilir. Sonuçta bunları yapan kişiler bu işte zaman harcıyorlar ve linklerini koyarak reklamlarını yapmak istiyorlar. Bu scriptlerin, templatelerin ücretsiz olarak kullanılmasının şartı da hazırlayanların koyduğu linkleri kaldırmamak.

Veritabanının yedeğini alın:
Yedek almak alınması gereken tedbirlerden biridir. Eğer veritabanı yok olursa bu da dizine ve size olan güveni sarsabilir. Sağlam bir hostunuzun olduğu veya sizin bu konuda çok dikkatli olduğunuz veritabanınıza hiç bir şeyin olmayacağı anlamına gelmez. Bu yüzden veritabanının yedeğini almakta fayda vardır.

Dizinin özgün bir tanımı olsun:
Sitenizi başka dizinlere/sitelere eklerken başkasının kullandığı bir site tanımı kullanmak yerine kendi dizininize özgü bir tanım oluşturup bunu kullanın.

Her sayfada yer alan linklerden fazla kullanmayın:
Sitenizin anasayfa, footer gibi yerlerine fazla link koymanız sitenize bir spam site veya amatör bir site görünümü verir.

Cuma, Ekim 19, 2007

Yazarkafe, Hürriyet' in blogcular için açtığı Bumerang' dan sonraki yeni sistemi.

Bu sisteme göre blogunuzdan beğendiğiniz herhangi bir içeriği YazarKafe' ye gönderiyorsunuz. İçeriğiniz onaylandıktan sonra sitede ilgili kategorinin içinde yayınlanıyor. Yazının özeti orada gösterilip, tamamını okumak için ise kullanıcıyı blogunuza yönlendiriyor.

YazarKafe de Bumerang gibi blog sahiplerinin ziyaretçi sayısını arttırmaya yönelik düşünülmüş bir sistem. Ancak YazarKafe' nin Bumeranga kıyasla daha etkili bir sistem olabileceğini düşünüyorum. Çünkü bumerangda sadece blog reklamı çıkıyordu. Oysa burada salt reklam değil içerik sunuluyor ve içerik ziyaretçinin ilgisini çekerse ziyaretçi okumak için linkinize tıklayacaktır.

Perşembe, Ekim 18, 2007

Ölümcül Deney serisinin 3. filmi Ölümcül Deney: İnsanlığın Sonu (Resident Evil: Extinction) sinemalarda gösterime girdi.

Devam filmleri genellikle ilk çekilenler kadar başarı getiremese de ben 2 filmi de beğenerek izlemiştim. Bir de oyunu var bunun özellikle oyun severler iyi bilirler.

Filmdeki görsel efektler, aksiyon bir yana Resident Evil fanatiği olmamdaki en büyük etkenlerden biri kuşkusuz Milla Jovovich (Alice). Serinin bu filmine de büyük beklentiler için de gideceğim bakalım hadi hayırlısı.

Salı, Ekim 16, 2007

Yahoo, ünlü blog community sitesi MyBlogLog u satın aldı.

Uzun zamandır girmediğim MyBloglog hesabına giriş yapmaya çalışırken önüme Yahoo nun log in ekranı gelince durumu anladım. Sitenin tanıtım yazısını da değiştirmişler tabi:

"MyBlogLog. a Yahoo! service ... MyBlogLog is now a part of the Yahoo! family."

Anlaşılan o ki internet devi Yahoo, güçlü rakiplerinden geri kalmak istememiş. Google youtube ve blogger gibi popüler siteleri satın alınca Yahoo da karşı atağını MyBloglog ile yapmış.

MyBloglog sitesinde insanlar bloglarını ekleyip, birbirlerinin bloglarına yorum yapabiliyor, blog toplulukları oluşturup çeşitli blog topluluklarına katılabiliyorlar.

Pazartesi, Ekim 15, 2007

Genellikle doc uzantılı dosyalar pdf ye çevrilse de, bazen bir pdf yi word belgesine çevirme ihtiyacı da duyabiliyoruz. Pdf belgelerini word belgelerine dönüştüren bazı programlar bulunsa da artık bu tür programlara gerek kalmadan da dönüştürme işlemini yapabileceğiz.

Zamzar adlı bir site bu işi online olarak yapıyor. Pdf belgenizi word belgesine dönüştürmek için siteye giriyorsunuz. Resimde de gördüğünüz gibi sadece 4 adımda işlem gerçekleşiyor.

1. adım: Çevireceğiniz pdf dosyasının yolunu belirtiyoruz.
2. adım: Hangi formata çevireceğimizi seçiyoruz. Burada word belgesine dönüştüreceğimiz için doc u seçiyoruz.
3. adım: Buraya kendi e-mail adresimizi yazıyoruz. Dosyanın download linki e-mail adresine gönderileceği için adresinizi doğru yazmanız gerekiyor.
4. adım: Gerekli alanları doldurduğumuzda convert butonuna basabiliriz.

Bir süre sonra orada yazmış olduğunuz e-mail adresine çevrilmiş dosyanın download linki geliyor. Bu linke tıklayıp çevrilmiş haldeki dosyayı indiriyorsunuz.

Pazar, Ekim 14, 2007

"We are moving to a Google that knows more about you." demiş Eric Schmidt, Google'ın ceo' su. Yıl ise 2005. Yani bizleri daha iyi tanıyan bir google a doğru gittiklerinden bahsediyor.

Geçtiğimiz günlerde 9. yaş gününü kutlayan Google şuanda dünyanın en popüler arama motoru ve en çok girilen sitelerden biri. Peki internette yaptığımız her şeyin -gmail ile alıp gönderdiğiniz mailler, yaptığınız aramalar vs.- google tarafından kayıt altına alındığını biliyor muydunuz?

Google gizlilik politikasını okuduğunuzda orada diyor ki kaç gere kullanıcı girişi yaptığımız, ip adresi, browser türü, hangi zamanlarda giriş yaptığımız gibi birçok bilgi kaydediliyor. Bunun yanında gmail hesabı kullananlar için ise diyor ki aldığımız, gönderdiğimiz maillerin hepsi google sunucularında güvenli bir şekilde kayıt altında ve biz o mailleri silsek bile onlar google sunucularından silinmiyor.

Google bu konu hakkında kişisel bilgileri ve internetteki yapılan aktiviteleri her kullanıcı için genel bir profil oluşturmak için değil, arama sonuçlarını daha etkili bir hale getirebilmek için topladığını ve kayıt altına aldığını söylüyor.

Tabi paranoyak olmanın bir anlamı yok. Her yaptığımızı biliyorlar diye interneti kullanmayacak değiliz. Sonuçta google ın kapınıza gelip de "Sen niye şu şu yerlere girdin hesap ver bakıyım" diyecek hali yok. Yine de bilinçli olmakta fayda var. Kişisel düşüncem önemli olduğunu düşündüğünüz yazışmaları internet üzerinden yapmamakta ve önemli bilgilerinizi internet üzerinde saklamamakta fayda var.

Her ne olursa olsun ben şahsen google ı sever ve kullanırım. Gmail bence şuanda en kaliteli web mail servisi. Zaten aldığım gönderdiğim mailler de ıvır zıvır dan başka birşey olmadığı için istiyorlarsa okusunlar çok da umrumda değil:)

Perşembe, Ekim 11, 2007

Adsense blog sayfasındaki habere göre artık web sayfalarına içerikle alakalı youtube videoları da eklenebilecek.

Birçoğumuzun bildiği gibi Google Adsense içerik ile ilgili metin ve resim reklamların web sayfalarında yayınlanarak tıklama başına para kazandıran bir reklam programı. Adsense' in sunduğu bu yeni özellikte artık web sayfalarına içerikle alakalı youtube videoları da eklenebilecek.

Sistemin işleyişi normal adsense reklamı ekleme mantığı gibi kullanıcılar youtube sitesine adsense hesabıyla giriş yapıp kategorilere ayrılmış videolardan kategorilerini, renklerini, ebatlarını vb. özelliklerini kendi sayfalarına göre seçip verilen kodu sitelerine ekliyorlar.

Not: Bu özellik şimdilik Amerikalı adsense yayıncıları için sunulmakta.

Pazartesi, Ekim 08, 2007

Deniz ÇakırMalumunuz televizyon kanalları dizilerden geçilmiyor. Her gün yeni bir dizi karşımıza çıkıyor. Artık diziler yeni eğlencemiz oldu. Öyleki dizilerle yatılıp dizilerle kalkılıyor. Hal böyle olunca dizi oyuncuları da haklarında çok konuşulan insanlar haline geliyorlar. Konuyla ilgili bir internet sitesinde gördüğüm ankette en güzel dizi oyuncusunu sormuşlar. Listeden bazı isimler şunlar:

Aslı Tandoğan (Dudaktan Kalbe)
Aydan Şener (Fikrimin İnce Gülü)
Cansu Dere (Sıla)
Ece Uslu (Elveda Derken)
Deniz Çakır (Yaprak Dökümü)

Neyse buraya hepsini dökmeye gerek yok. Zaten çoğunu da tanımıyorum. Yalnız benim de bir favori adayım var: Yaprak Dökümü' nde oynayan Deniz Çakır.

Pazar, Ekim 07, 2007

Başlık biraz abartılı gibi görünse de aslında bence değil. İnternet sitelerinde bir adsense çılgınlığı almış başını gidiyor. Artık hemen hemen her sitede/blogda adsense reklamları görebilmek mümkün. Bunun sebepleri arasında kuşkusuz google ın internetteki en sağlam ve güvenilir marka olması ve adsense in sunduğu siteniz yoluyla hızlı bir şekilde para kazanabilme imkanı. Bu sayede, eğer hit alan bir siteniz varsa sayfalarınıza adsense reklamları koyarak para kazanmanız mümkün.

Buraya kadar bir sorun yok. Ancak öyle siteler görüyorum ki daha site/blog yeni açılmış, oraya 1-2 post eklenmiş (kaldı ki postta da doğru düzgün yazı yok, resim veya youtube videosu, yani altıntı bir içerik) ama siteye bakıyorsunuz her tarafta adsense reklamları. Bi dur be kardeşim. Kim giriyor ki senin daha yeni açtığın bloga, sen o reklamlara tıklattırıp da para kazacanaksın.

Bu söylediğim sadece Türk siteleri için geçerli değil, yabancı sitelerde de bu durum yaygın. Şimdi burada aklıma şöyle bir soru geliyor. Sadece benim değil diğer blogcuların da kafalarında olduğunu düşündüğüm bir soru: Adsense için mi blog yazmak yoksa blog için mi blog yazmak?

Cumartesi, Ekim 06, 2007

Hepinize merhaba.

Gün geçtikçe teknoloji ilerliyor. İnternet de hızlı bir şekilde adeta evrim geçirmekte. Neden mi bahsediyorum? Web 2.0 teknolojisinin internete getirdiği yeniliklerden. Artık forumların ve kişisel sayfaların yerini bloglar almakta. Bu durumda teknolojinin gerisinde kalmamak gerekiyor.

Blog dünyasında yeni sayılırım. Hatta bloglama olayının ne olduğunu yeni yeni kavramaya başladım. Takip ettiğim bazı günlükler var. Tesadüfen denk geldiğim ve hoşuma giden bir sürü blog da bulunmakta. Baktım ki herkesin bir blogu olmuş benim neyim eksik dedim:)

Özellikle web 2.0 tarzında blog tasarımları ilgimi çekiyor. Eh madem artık moda böyle, bu yüzden temanın da web 2.0 tarzında olmasını istedim.

Bu blogda şunları şunları bulabilirsiniz dersem pek doğru olmaz. Belli bir konum yok çünkü. Umarım Onur'un sayfasında ilginizi çeken bir şeyler bulursunuz . Devam edeceğiz.

Salı, Ekim 02, 2007

İletişim için aşağıdaki formu kullanabilirsiniz.

Pazartesi, Ekim 01, 2007

Sosyal Takip